Konya’nın İlk ‘Radyo Müzesi': Nostaljik Stüdyo!
Konya merkezli yayın yapan radyo istasyonunun sahibi Mustafa Öztürk İşler, stüdyosunun bir bölümünde, 90’lı yıllarda kullanılan radyo yayın aletleri, kasetçalarları, CD’leri ve dönemin albümlerini bir araya getirip 'Radyo Müzesi' oluşturdu.
Konya merkezli yayın yapan radyo istasyonunun sahibi Mustafa Öztürk İşler, stüdyosunun bir bölümünde, 90’lı yıllarda kullanılan radyo yayın aletleri, kasetçalarları, CD’leri ve dönemin albümlerini bir araya getirip 'Radyo Müzesi' oluşturdu. İşler, geçmişte radyo dinleyicilerine müziğin nasıl ulaştığını, kurdukları müzeyle göstermek istediklerini söyledi.
Radyo Müzesi hakkında bilgi veren Net İletişim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Öztürk İşler, “33 yıl önce yayın hayatına başlayan Radyo Net, Konya’da yabancı ve yerli popa ilk yer veren, şehrin sanat ve kültür haberlerini yayınlayan ve ‘kaliteli müzik, doğru haber’ mottosuyla yıllardır en iyi radyo istasyonu unvanını hakkıyla kazanmış bir radyodur. 1990'lı yılların başlarında yayına başlayan özel radyoculukla beraber, hem ilk zamanları hatırlamak adına hem de yeni nesle mp3 formatı olmadan radyo yayıncılığı nasıl yapıldığını göstermek istedik. İlk yıllarda kullandığımız ses mikserleri, mikrofonlar, deck kasetçalar, sonradan çıkan CD çalarları dinleyicilerimize göstermek adına böyle bir müze açtık” ifadelerini kullandı.
“Sadece bizim değil, radyo dinleyicilerimizin de hatıraları var. O hatıraları hem onlara hatırlatmak, yeni nesle kaset, kaset çalar, nedir görmek adına böyle bir müzeyi oluşturduk” diyen İşler, kurulan Radyo Müzesi bünyesinde 1992 yılındaki ilk orijinal radyo stüdyosunda kullanılan mikrofonlar, kasetçalarlar, mikser, CD ve plak çalarların sergilendiğini söyledi.
İşler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada bulunan her şeyde, eski dönem yayıncılığının birer hatırası var. Bu hatıraları hem hatırlatmak, yeni nesle kaset, kasetçalar nedir, bunları göstermek istedik. Yeni nesil müziği mp3 ile tanıdı. Z kuşağının müziğe ulaşması artık çok kolay. İstedikleri şarkıyı anında dinleyebiliyorlar. Bu kuşağın radyo dinlemesi de oldukça zayıf. Onların müziğin kaynağını, geçmişte dinleyiciye nasıl ulaştığını göstermek istiyoruz. O dönemlerde insanlar müziğe kolaylıkla ulaşamadığı için ‘istek parça’ gibi bir terim oluşmuştu. O kültürü anlamaları adına yeni neslin burayı görmelerini isteriz. Geçmişi unutmamak gerekiyor, insanlara göstermek gerekiyor.”
Radyo Net’in yayın hayatı sürecince bugüne kadar yüzlerce programa ev sahipliği yaptığını ve yüzlerce kıymetli, başarılı programcı yetiştiren bir radyo olduğuna değinen İşler, “O yıldan bu yana birçok arkadaşımız burada yetişti. Aralarında üniversitede hoca olanlar var, ulusal radyolarda çalışanlar var. Radyo olarak şehirdeki İletişim Fakültesi Radyo - Televizyon bölümü öğrencilerinin birçoğuna staj imkanı da sağladık” dedi.
İşler, Radyo Net’in 105.5 FM frekansından yayın hayatını sürdürdüğünü aktardı.
“Radyoya Kulak Vermenin Tadı Hep Bambaşka Olmuştur”
Müze hakkında Radyo Programcısı Muhammet Ali Bilgiç ise, kendisinin yeni nesil bir radyocu olduğunu belirterek, Radyo Müzesi fikrini çok önemli ve değerli bulduğunu kaydetti.
Radyoculuğun günümüzde kolay bir şeymiş gibi görüldüğüne işaret eden Bilgiç, “Radyo yayıncılığının, bu müzeyle geçmişten günümüze ne kadar özenle yapıldığı ortaya konuldu. Benim bilmediğim bir dönem ama biz de bazı programlarımızda plaktan şarkı çalıyoruz. Böylelikle eski tadı dinleyicilerimize ulaştırmaya çalışıyoruz. Kaseti bilmeyen bir nesil var. Müziğe ulaşmak çok kolay oldu. Ama radyoda dinlemenin, radyoya kulak vermenin tadı hep bambaşka olmuştur. Buraya gelen dinleyicilerimiz, radyocular çok etkilendiler, güzel buldular. Eski dönemde, bir sonraki şarkıyı yetiştirmeye çalışan radyocunun emeği burada gösteriliyor” şeklinde konuştu.
“Radyoculuk Tarihine Tanıklık Ediyorsunuz…”
Radyo Net’in ilk tonmaisteri Tamer Güleç ise, oluşturulan Radyo Müzesi ile ilgili, “Binlerce kaset, CD, plak içinde büyüleyici bir atmosferde radyoculuk tarihine tanıklık ediyorsunuz. Radyo severleri ve meraklılarını beklemektedir” dedi.
Ayrıca Radyo Net Müzesi içerisinde bir anı köşesi oluşturulduğuna işaret eden Güleç, “Geçen yıl aramızdan ayrılan efsane olmuş bir isim, programcı, senarist, sanatçı Ali Aybars da unutulmamıştır. Jazz - Blues ve Rock tarzındaki o çok başarılı programı Boyalı Kuş’a ve Ali Aybars’a da Radyo Net Müzesi’nde bir anı köşesi oluşturulmuştur” diye konuştu.
(Fotoğraflar: Mürsel Çetin / Haber Kent)
